İmalat PMI açıklandı
Investing.com – İstanbul Sanayi Odası (İSO) tarafından yayımlanan Mart 2024 Türkiye İmalat PMI Raporu ve Sektörel PMI Raporu, Türkiye’nin imalat sektörünün mevcut durumunu değerlendirdi. Raporlar, sektörün genel olarak durağan bir seyir izlediğini ortaya koyuyor.
İSO’nun Mart ayına dair raporlarına göre, Türkiye’nin imalat sektörü genelinde faaliyet koşulları dengeli bir seyir izliyor. Şubat ayındaki 50,2 seviyesinden hafif bir düşüşle manşet PMI’nin Mart’ta 50’ye gerilemesi, sektördeki istikrarın göstergesi olarak kabul ediliyor. Üretimdeki hafif artışa rağmen yeni siparişler ve istihdam hacmindeki istikrarın sağlanamadığı belirtiliyor. Yeni siparişlerdeki yavaşlama, son dokuz ayın en düşük seviyesinde kaydedilirken, enflasyonun yüksek seyretmesinde Türk lirasının ABD doları karşısındaki değer kaybının etkisinin büyük olduğu ifade ediliyor.
Milyarder yatırımcılar neye yatırım yapıyor? Yanıtı InvestingPro’da! Şimdi INVPROCONT kodunu kullanın, %20’ye varan indirimle kayıt olun.
Kodu nasıl kullanacağınızdan emin değil misiniz? Adım adım gösterdiğimiz videoyu izleyebilirsiniz.
Sorularınız için destek birimimize buradan ulaşın.
Türkiye Sektörel PMI raporu, Mart ayında sektörler arasında çeşitli dinamiklerin yaşandığını gösteriyor. Yeni siparişlerin artış gösterdiği tek sektör gıda ürünleri olurken, diğer sektörlerde üretimde düşüş gözlendi. Özellikle tekstil sektöründe üretimde keskin bir düşüş yaşanırken, kara ve deniz taşıtları sektöründe enflasyonun yüksek seyrettiği belirtiliyor. İstihdamdaki genişleme sınırlı düzeyde kalırken, fiyatlardaki artışın devam ettiği vurgulanıyor.
Raporlar, Türk imalat sektörünün Mart ayını genel olarak istikrarlı bir dönem olarak kaydettiğini belirtiyor. Ancak, durağanlık ve belirsizlik hâlâ sektörün önemli sorunları arasında yer alıyor. İstihdam ve fiyatlar konusundaki belirsizliklerin sürmesi, sektörün geleceği hakkında çeşitli endişelere yol açıyor.
Önde gelen ekonomi uzmanları, ikinci çeyreğe girilirken Türk imalat sektörünün ivme kazanabileceği konusunda iyimserler. Ancak bu iyimserliğin sürdürülebilir olabilmesi için talep koşullarının güçlenmesi ve belirsizliklerin azalması gerekiyor. Özellikle yeni siparişler ve istihdamdaki gelişmeler yakından izlenmeye devam edecek.